AİHM, öncelikle, hem sübut  hem de hukuksal yöne ilişkin her istinaf üzerine istinaf mahkemesinin duruşma açmak zorunda olmadığını belirtmiştir. AİHMe göre, istinaf mahkemesinde duruşma açılmasının gerekip gerekmediğine karar verilirken uyuşmazlığın niteliği/doğası dikkate alınmalıdır.
Hükmün hem maddi yönünün hem de hukuksal meselenin incelendiği AİHM, rüşvet suçundan cezalandırılmasına karar verilen sanık aleyhindeki delillerin, beyanlara ve duyumlara dayandığını, sanığın ise  tüm aşamalarda bu suçlamaları reddettiğine işaret etmiştir.
Tamamen hukuksal veya teknik bir konuda duruşma açılmayabileceğine işaret eden  AİHM,  dava konusu olayda duruşma yapılmamasını  haklı kılan bir sebep bulunmdığını belirtmiştir.  AİHM, şikayetçinin suçlarmaları veya tanık beyanlarında olduğu gibi  sanığa yönelik suçlamalar subjektif nitelikte ise veya soyut ise  hükmü maddi ve hukuki yönden inceleme yetkisine sahip istinaf mahkemesinin duruşma açması ve yargılama yaparak bir hüküm vermesi gerekir. Bu sebeplerle AİHM, istinaf mahkemesince duruşma açılmadan  karar verilmesi nedeniyle AİHS’nin 6. Maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmetmiştir.  (Deliktaş/Türkiye Kararı, AİHM, 2. Bölüm, Başvuru No:  .25852/18. 12 Aralık 2023. (https://hudoc.echr.coe.int/tur?i=001-229395)
Not: Tarafımızdan yapılan özet çeviridir. (Seydi Kaymaz)